sen ve ben bir biz olamazken
biz ikimiz ayır ayrı şehirlerin yollarını ezberliyoruz şimdi
sen yanından geçen çocuğun gözlerine bakıyorsun
elindeki şekerleri uzatıyorsun ona
seviniyor,
gözlerini dikerek sana
gülümsüyor,
ben gibi oluyor çocuk
derin bir ah çöküyor dizlerine sonra
kalıyorsun kaldırımda
çocuk gidiyor, elinde şekerleri
ben önümden geçen kedinin narin adımlarını izliyorum
İçimdeki sırnaşık kadın herhangi bir kedi olmak istiyor sonra
ah! diyorum. ah! diyorum
susuyorum…
ardından bakıyorum
kedi gidiyor
bir ara sokakta kayboluyor gözden
sen ve ben bir biz olmazken
biz bir biz yaratmazken o mevsimde
küçücük şehirlere sığdıramazken bir bizi
trenler geçiyor, üstümüzden uçaklar
şehirlerarası uzun mesafe yollara bırakıyoruz avuç içlerindeki huzuru
ben burada yürüyorum
sen orada duruyorsun
sen bana
ben sana
ne kadar uzağız? aslında…
biz
yani sen
yani ben
şimdi sen o şehirde bir evde
o evde bir koltukta
o koltukta dizlerini çekerek kendine
oku…
ben bu şehirde bu evde
bu evde bu koltukta
okuyorum seni
biz olamasak da….
3 yorum:
biliyorum..bildiklerim var benim de elbet hayatta..
belki umut diye sana ama en çok özlemle..
insan görmediği birini özlemez deme..
oluyor işte..
sen olmak isteyip
sen olamayan bir sürü insan da okuyor seni,başka koltuklarda..
ve hepsinde aynı ah,
ah bu kelimelerin yaratıcısı ben olabilseydim..
*bu kelimeleri yaratacak kadar aşkı bilseydim..
çorak topraklardan yapılmış olsada bahçe. yağmur beklemeye değer diyorsun:)
"şimdi sen o şehirde bir evde
o evde bir koltukta
o koltukta dizlerini çekerek kendine
oku…" yüreğim sızladı.. çok güzel olmuş
Yorum Gönder