avaz avaz özlesem, beklesem sessiz
ılık bir rüzgârla karşılasam seni
o sahil de yüreğime dokunsan sonra
ruhunda ki çocuk kanımdaki aşka karışsa
kimsesiz olsak bazen, hayalleri toplasak avuçlarımıza
sonra bir dalganın çığlıkları gelse peşimizden,
hüzünlü damlalar değse göğsümüze
sonra sen yine gitsen
bir an da yollara düşsen
gitsen, kaçsan, koşsan arkana bakmadan
ben kalsam o yolun ortasında
ne fark eder?
ne değişir bu vakitten sonra
bilsek ki aynı korku var içimizde
sen korkuların babası
ben korkularına gebe kadın
doğmadan henüz hiç biri
hepsini bir bir öldürsek
öldürsek içimizdeki büyüyen o çocuğu
zorlansak, vazgeçsek kendimizden
bir ağacın kuru dallarına assak ruhumuzu
azgın bir nehrin sularına bıraksak
ne değişir bu vakitten sonra
ne fark eder?
zaman dursa aniden dünya sussa
bir anda her şey tersine dönse
yeniden açtığımızda gözlerimizi
tanımasak birbirimizi
boş hayatların içine dalsak gitsek yine
ben kaybolsam bir odanın içinde
koca bir ömrü tüketsem
tenimdeki kokunun,
içimdeki korkunun sahibini arasam
sen yolunu hiç bulamasan sonra
o yollarda kaybetsen kendini
yok, olsan yağmur olsan
karışsan gecelere, yağsan kendine
ne fark eder?
ne değişir bu vakitten sonra…
neslihan / o şehir
26. 03 .2008 / 05.07
2 yorum:
"Yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber Nedîm
Bir perî-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana"
:)
bu vakitten sonra hiç bişeyin değişmeyecek olması değil mi bu kadar inciten..
Yorum Gönder