20 Ağustos 2009 Perşembe

söyle...

“hasretler büyütüyorduk üzüm bağlarında,
birazda üşüyordu ruhlarımız”


sakin bir pazar günü
alnındaki çizgilerden geçtim.
ve çözüldü sırla süslü dudaklarım...
söz,
içimde can çekişen balığın kalbi
zaman bir kum saatinin içinde
yağmurları bekliyordu.


gözlerinden,
mavi ırmaklar akarken o şehre
gördüm...
kıyıdan kıyıya vuran
garip bir yalnızlığı besliyordu ellerin...



küskün düşlerin sırtını dönerken sana
ve masum iki cümle kalmışken dilinde
gün dönerken geceye ya da gökyüzüne
sıkı sıkı tutan iki yıldız varken henüz
söyle...

çoşsun aşktan kuduran denizlerim
dalgalarım ıslatsın omuzlarını
bileklerine bulaşan sahipsiz renk olayım
nefesin kessiz saçlarımı
rüzgarla sevgili uçurumlar
sözün bağlasın çözülen dizlerimi
son adımım senin uykun olsun.

söyle...


neslihan öncel / bağ bozumu
20 ağustos 2009


18 Ağustos 2009 Salı

Ölüyorum!!!

MM için....



uzun bir mektubun veda cümleleri

sana anlatamadığım birkaç şey

havada uçuşan toz taneleri

yerdeki kırık cam parçaları

dudaklarımdaki son nefes

Ölüyorum!!!

rüzgarlı bir uçurumun kıyısında

savruluyor saçlarım

ayaklarımda sana gelmeyi bekleyen

iki kelime var

çırpınıyor ellerimdeki kuşlar

Ölüyorum!!!

kapıların arkasında saklanıyor gölgem

sessiz...

sen gidince,

unutmuş adını kaldırımlar

bir bağ bozumu

iki gün batımı

üç karanlık gece

yoksun...

Ölüyorum!!!



neslihan öncel/ bağ bozumu

ağustos 2009