27 Haziran 2009 Cumartesi

ANLAM

“ANLAM”


“-Her daim aranılan, anlaşılmaya çalışılan ama hiç bir zaman varılamayan, tam olarak ne anlatılabilen, ne anlaşılabilen içerik.” diyor sözlükte… Ama bıkmadan arıyoruz, sorguluyoruz ve bakıyoruz anlamsızca.

Yaşadığımız ya da karşılaştığımız durumlara bir anlam aramalı mıyız? Ya da bir anlamlandırmalı mıyız her şeyi?
İnsan kabullenmek istemese de bir anlam arıyor yaşadığı her şeyde. Bir şeylere anlamlar yüklemek istiyoruz hiç bıkmadan.
Bir fincan kahvenin, bir tas sıcak çorbanın ya da elini tuttuğumuz insanın anlamını arıyoruz vakit kaybederek bekli de. Kahvenin kokusu, çorbanın tadı, sevgilinin eli… Ânı önemsemiyoruz aslında. Sonrasının rengini, sonrasının anlamı arıyoruz. Ne yorucu…


“Dedi ki; -Hayatın kendi içinde herhangi bir anlam yoktur. Yaşam bir anlam yaratma fırsatıdır. Anlam keşfedilmez: yaratılmak zorundadır. Anlamı sadece yaratırsan bulacaksın. O çalılıkların arasında, birazcık aradığında bulabileceğin şekilde, bir yerlerde yatmıyor. O senin bulabileceğin bir taş gibi orada durmuyor. O senin besteleyeceğin bir şiir, söylenecek bir şarkı, edilecek bir danstır. Milyonlarca insan, ‘anlamın keşfedilmesi gereklidir’ gibi son derece aptalca bir fikir yüzünden anlamsız hayatlar yaşamaktadır. Anlam (SENSİN) aslında. Anlam, senin gözlerin... Anlam, senin bir gülümseyişin... Anlam, hala şaşırıyor olman bazı şeylere. Hayat senin bakışınla anlam kazanır. Ya sadece bir noktayı görürsün, hayatın akı p gider, sen farkına varmazsın. Ya da görebileceğin tüm güzelliklerin tam ortasında hayatı yaşarsın. Akı p giden zamanın anlam kazanır... Hayatının anlamı, senin baktığın yerdedir.

- Peki,dedim.



... "kış ikindisinin evinde "n

"anlam, hastalanmış bilincimizin yarattığı
bir aldanışın ismidir çünkü."


Peki, o halde neden söylüyoruz o şarkıyı? Ve neden daha güçlü çıkıyor sesimiz nakaratını söylerken?

“Bu sabahların bir anlamı olmalı” mı?




neslihan öncel
2009 26 haziran

23 Haziran 2009 Salı

...

ölmeden önce... ben
duyabilseydim keşke. beni
sevdiğini...

17 Haziran 2009 Çarşamba

.: yara:.

Sözlerin düzensizliğinde

Yürüyorum.

Patika bir yolun kıvrımlarına

Bırakıyorum

Sana söylemediklerimi

Bildiğin diyorum. İsteyerek

Hatta unuttuğun adımı…

Geride kalan adımlarımda siliniyor

İzlerin... Ardımda koca bir deniz

Kayboluyorum.

Uzakta bir martının çığlığı

İçimin boşluğuna çarpıyor. Ah!

Bilmiyorsun…

Yükseliyor başımda yağmur bulutları,

Islanıyorum…

Geceyi örten birkaç kelimenle,

Şehrin kedileri uyuyor

Dizlerimde.

Şimdi sen! Başka bir kentin

Dar sokaklarından birinde

Bir odada susuyorsun.

Gözlerinde rüzgâr

Ellerinde sildiğin adım

Varlığımı gizleyerek nabzından

Büyütüyorsun karnındaki yarayı…



Neslihan öncel / adam

17 haziran 2009 / sakarya







blog içerisindeki tüm yazı ve şiirler neslihan öncel' e olup izinsiz kullanılamaz...

13 Haziran 2009 Cumartesi

Senin ellerin...

Biliyorum. Oradasın.

Kelimelerin! İçimde,

Bir gelincik tarlası

Gözlerimden,

Uzun bir yolculuk geçiyor.

Aldığım her soluk

Sana akan ırmaklara el sallıyor

Kalbimden.

Serin bir rüzgâr yanağımı okşuyor

Senin ellerin.

Tıpkı çocukluğumda ki gibi…

Ben hep oradaydım aslında

Ve aslımda sana benziyordu

Her akşamüstü

Şehrin kalbi sızlarken

Bunu hep biliyordun…

neslihan öncel / düş

13 haziran 2009/ sakarya

12 Haziran 2009 Cuma

Seninle…

“Su üşüyor yatağında.
Sadece, bilmeni istedim... “


Göremediğin her kelimem,
duyamadığım sesinin yankısında kayboluyor.
Zaman geçiyor dünün çaresizliğinde.
Yetişemiyorum…
Yaktığım mumlar sönüyor bir bir…
Kırık bir salıncağın rüzgârda sallanan ipleri gibi
Nefesim zorlanıyor.
Geçer mi? Diye, sormuyorum kendime.
Susuyorum.
Avuçlarımdaki bir yudum su,
Senin sesin olsun.
İstiyorum!
Yüzüme değsin,
Sözlerin.
İstanbul olsun.
Gri bir duvarın önünde
Şarkılar söyleyelim
Boğazın sularına…
Birlikte.
Umut!!
Belki avuçlarında...
Görmediğimiz iklimlerin,
topraklarına kök salıyor..
Uzakta.
Derinden…
Öyle sessiz…
Sana bir şeyler anlatıyor...
Sabırla!
Saat 02.42... Gece oldu denizi olmayan şehrimde...
Ve ben kaldırı p başımı bakıyorum,
karşımdaki mavi duvara
Düş den bir hayat…

Her gece.

Seninle…



neslihan öncel/ düş

12 haziran 2009/ sakarya