21 Ocak 2009 Çarşamba

karlı bir düşe yatır beni


...




beni gömdün
saçlarım tel tel düşerken gecenin koynuna
içimde yangınlar vardı, kimsenin söndüremediği
tualde bir adamın yüzü
biraz siyah, biraz hüzün
keskin bir duman kokusu
ve olağan bir bitiş hikayesi


sen uzak bir atlasın ayazıydın
diğerlerine hiç benzemeyen
geldin, durdum
baktın, sustum


yönünü kaybetmiş her rüzgar gibi
eserken sen,
süzülürken cam kırıklarımdan
kanıyorduk aslında
her defasında kesiyorduk
avuçlarımıza yazılan kaderi


beni gömdün
kendi yazgını işledin omuzlarıma
söz kırıldı, rengi yok bu gerçeğin!!!


ellerini arıyorum
fırçası sol elinde olan adam
renkler aktı birbirine çoktan
büyü bozuldu
hangi resmin içine gömdün yüzümü
kimbilir....



üstümü mordan bir ipekle ört
karlı bir düşe yatır beni
adına" masal" de bunun
uzak bir masal olsun
soğuk bir kış
karlı bir tepe



izlerine bakıyorum
şiddetli bir deprem
ani bir yıkım
beklenmedik bir kaza
planlı bir cinayet
işgal altında bir ten



ardında yarım bir şehir var şimdi
yıkalan bir köprü
kıvrılan yollar
başı önünde bir sokak lambası
deniz çekilmiş kendine
martılar suskun
gidişin kadar sessizdi gelişin
bu yüzden öksüz kaldırımlar







neslihan öncel/adam
kış 2009







...

Hiç yorum yok: