12 Haziran 2008 Perşembe

ve sonra....







ve sonra düşler koşmaya başladı...

-öyle bitiyordu bir masalın sonu!










" içimde ki Tanrılar tüm sırlarımı öğrendi.
beni duydular.
cezalandırılacağım.."








kendi soluğunu yuttu bir soru
kendisinin neden olduğunu unuturak
kıvrıldı bir nehir yatağında



ve sonra düşler koşmaya başladı...
hızla!




bir rüzgarın sesinden
güç alarak
katarak kendini önüne
iterek o boşluğa tüm renkleri
sessiz sedasız
bir gece vakti
ayın görkemli tenin den
koptu kadın
mevsimlere bölündü
parça parça

kesik kesik anlatıldı, dilden dile
kırmızı!
ve bir aşk bu yüzden masal diye yazıldı

Tanrılar lanetledi kadını



derin uykusundan uyandı
asıl nedenlerin Tanrısı

usul usul üfledi ölümü
kadının omuzlarına
kendisinin kadının içinde olduğunu
unutarak...





“ben başka bir masalın efendisiyim"
dedi, adam...
nefesini çekti kadının yüzünden
tuttu sol ciğerinde
sızladı!

yanağında bir gülücük gömüldü kadının
gözlerini yumdu
hiç kimse görmedi
sarıldı toprağa
avuçladı saçlarını
eteklerine doldurdu
bileklerindeki kokuyu
söz kırıldı
yemin bozuldu...



ılık ve sakin kozasını bağışladı
ölü kelebek
bağışladı kendi kanadındaki
renksiz tozlarını




zaman bir tuzaktı
galibi baştan belli savaşların
kim ardında korkusuz bir düş bırakmıştı ki?
güçlüler her zaman kazanırdı
düşler sahibinindi
yeminler Tanrıların
gece günahların
sabah küçük bir umudun
yüzsüz misafiriydi
tüm sözler kırık bir camdı




soğuk nefesini çekti gözlerinden
bir seferde
kendini o masaldan
savurdu
kelimeleri sırdan
boynumda izlerin
yanık tenli sahibi


aşkı acıyla doyuran...
ve gördü parlayan sesiyle
adam aydınlık bir aydı
kadın karanlık bir oda
yoktan var olanın oğlu
kadına bu yüzden inanmadı


çıplak dizlerine dokundu kadın
soğuktu!


ve sonra düşler yürümeye başladı...
başka bir mevsime
başka bir atlasa yazıldı
tüm masallar


kadın o adamı sevdi aslında
Tanrılar affetmedi!







neslihan öncel/oda






09.06.2008

yaz

























2 yorum:

Adsız dedi ki...

içimi kanatır gibi kelimeler
öyle kutsal ve dokunulmamışlar../
ki hayatın dikenli telleri dizlerimi yırtarken şimdi,
daha çok okumalıyım..

efrasiyab dedi ki...

"usul usul üfledi ölümü
kadının omuzlarına
kendisinin kadının içinde olduğunu
unutarak..."

kaç ölüm gördü senin için? daha kaç ölüm görecek? kaç kere öldürecek seni şu haldanbilmez için. sen onu kaç kere öldüreceksin.

kendini yok edecek sanıyorum bazen. bazen böyle var oluyorsun sanıyorum. anlamaya çalışmıyorum sonra, işte o zaman anlıyormuşum gibi oluyorum. derin bir hüzne kapılıyorum.