27 Şubat 2009 Cuma

herkes ister saklanmayı bir başkasında...

.



yarımları rüyayla eşitleyen sözün sahibine....







"herkes ister saklanmayı bir başkasında"






şaşkınlıkla kendi etrafına bakınan bir adamın, asıl söylemek istediklerini gördüm gözlerinde. aramızda eski bir çocukluk düşü, bir bisiklet, birkaç misket, yarım kalmış bir masal, suskun ağzı ve korunaklı cümleleri vardı. bir başkasında saklanmak uzun kış geceleri, acemi bir firari gibi unutmak saklandığı yerleri zordu...zihninden ellerine uçan cümlelerle anlatırdı imkansız yolculukları. "neresi olursa... neresi olursa gitmek istiyorum.. " derken, daha çok saplanıyordu o kente.
insan avuçlarına almadan yalnızlığını, anlayamıyor hayatı. aynalarla kavga ediyor, bedeninle savaşıyor, içindekileri sayfalara haykırıyordu.




"dedi ki; sakın kalbine bakma...
belki yanından geçerim.
omuzum omuzunu görür.
selamlarım seni akşam üstü"



ruhumu oradan oraya savuran, kırlangıçlara ait bir genişlik isteği belkide... bir uçurtmanın elinden kaçan ipi, yolunu kaybetmiş sözler, korunan kalbine ulaşan nefes... gözümün değdiği duvarların sessiz hali, yatay aşkların dikey yalnızlıkları...yaşam bi çığlığa dönüşüyor zamanla... yankısı olmayan bir çığlığa!!! sessiz olur herşey, senin bile haberin olmadan. bir başkasında saklanmak isteği, hergeçen gün zorlarken kemiklerini, daha da yabancalışlıyorsun kendi ellerine.




"dedi ki, senin için neysem oyum,
öylece duruyorum orada."



zaman içinden geçiyor bazen, işte en çok ozaman acıyor insanın içi.. böyle zamanlarda yaşama daha çok inanmak istiyor insan, bir başkasının korunaklı cümlelerine sığınarak...






neslihan öncel / kafes

kış 2009






..

Hiç yorum yok: