..
"sahipsiz gölgeler gibi,
savruk ve şuursuz yürüyoruz.
ardımızda güneşi ve umudu bırakarak.."
çok düşündüm. geceyi sabaha emanet ederken gözlerim, ürkek bir kuş gibi camın önünde izledim hayatı. insanlar bir yaprağın rüzgara karşı duramayan yüzü gibiydi. çok düşündüm savrulmayı, savurmak değildi niyetim. öyle gelişi güzel dağıtmak istemedim sözlerimi. zordu akıntıya karşı direnmek ve yanından geçip giden sesleri öylece izlemek... şimdi eski bir kitabın son kelimesi gibi gibi kokuyor ellerim.içime sen diye dumanı çekiyorum derin derin. ve zaman geçmiyor buralarda...
neslihan öncel / duvar notları
kış 2009
..
"sahipsiz gölgeler gibi,
savruk ve şuursuz yürüyoruz.
ardımızda güneşi ve umudu bırakarak.."
çok düşündüm. geceyi sabaha emanet ederken gözlerim, ürkek bir kuş gibi camın önünde izledim hayatı. insanlar bir yaprağın rüzgara karşı duramayan yüzü gibiydi. çok düşündüm savrulmayı, savurmak değildi niyetim. öyle gelişi güzel dağıtmak istemedim sözlerimi. zordu akıntıya karşı direnmek ve yanından geçip giden sesleri öylece izlemek... şimdi eski bir kitabın son kelimesi gibi gibi kokuyor ellerim.içime sen diye dumanı çekiyorum derin derin. ve zaman geçmiyor buralarda...
neslihan öncel / duvar notları
kış 2009
..
Kayıtlar
3 yorum:
an kanın çığrından çıktığı zamandır. dem bu demdir dem bu dem...
seninle yapamadığıma üzüldüğüm şeylerden biri de "leyla ile mecnun" müzikaline birlikte gidememiş olmamızdır galiba.
orda bir sahne var, o sahnede, bir çok aşk ehli zikretmeye başlarlar. sesli bir zikir. zikirleriyse şudur:
aşk olsun, aşk olsun, aşk olsun...
o kadar etkiydi ki insanın tüyleri ürperiyordu...
oysa benim için, seninle yapmak isteyipte yapamadığım ne çok şey var Meliha... ama yine de mutluyum hayatımdasın, varsın, gerçeksin... ve biliyorum ki biz bir gün, o aşkı hak edenlerle birlikte zikredeceğiz..
Yorum Gönder