..
"bilmediğim bir dilde şarkı söyleyen adamın sesini dinliyorum. anlamını bilmediğim kelimeler, kemanın sesine karışmış odamın duvarlarına çarpıyor. bir kaç tane sigara izmariti, bir fincan kahve, ezberimden silmeye çalıştığım bir kaç telefon numarası, unutmak istediğim bir kaç isim, bir gün lazım olur diye sakladığım gelişi güzel yazdığım notlar, yine gece, sobam sönmüş, saat 04:47... "
bir yerlerde dilini bilmediğim bir adamın düşündeyim.. bunu biliyorum ... yatağına uzandım, başımı yastığına koydum.. ona bakıyorum sessiz ve sakin. parmak uçları saçlarımda dolanıyor, alnımda şimdi ve gözlerimde... hiç bir adamın eli böyle okşamamıştı kirpiklerimi...
içimde dilsiz bir düş elleriyle yüzümü ezberliyor. bu kadar ılıkmı olur düşden bir adamın elleri. şaşırdım. ona bilmediği bir dilde, şiirler yazdığımdan habersiz gülümsüyor bana uzaktan. uzansa dokunacak saçlarıma, uzansam sımsıkı tutacağım ellerini... tanımadığım bir adamın uykusunu düşlüyorum şimdi.
insan bilmediği bir adamın kokusunu duyar mı böyle, nefesini hissedermi omuzlarında... garip..
gülümsüyordu, herhangi birşeye değil ya da her hangi bir sözüme. o orada bana bakıyor ve sadece gülümsüyordu. ellerine ılık mevsimler bulaşmış gibi yaklaştı yanıma. bir kaç adım... sonrası yoktu.. gülümsüyordu. gülümsüyordum..
bütün güzel kelimeleri azat ettim, satır aralarına saklamadım adını..içime yağan yağmurları gizlemedim , gülümsedim.. gülümsedi.. yağmur kokuyordu bileklerim. uzansa öpecekti ellerimi, uzansam öpecektim... bir yerlerde dilini bilmediğim bir adamın düşündeyim.. gülümsedi.... gülümsedim.. sessizce uyuduk...
neslihan öncel/düş
2009 kış
..
"bilmediğim bir dilde şarkı söyleyen adamın sesini dinliyorum. anlamını bilmediğim kelimeler, kemanın sesine karışmış odamın duvarlarına çarpıyor. bir kaç tane sigara izmariti, bir fincan kahve, ezberimden silmeye çalıştığım bir kaç telefon numarası, unutmak istediğim bir kaç isim, bir gün lazım olur diye sakladığım gelişi güzel yazdığım notlar, yine gece, sobam sönmüş, saat 04:47... "
bir yerlerde dilini bilmediğim bir adamın düşündeyim.. bunu biliyorum ... yatağına uzandım, başımı yastığına koydum.. ona bakıyorum sessiz ve sakin. parmak uçları saçlarımda dolanıyor, alnımda şimdi ve gözlerimde... hiç bir adamın eli böyle okşamamıştı kirpiklerimi...
içimde dilsiz bir düş elleriyle yüzümü ezberliyor. bu kadar ılıkmı olur düşden bir adamın elleri. şaşırdım. ona bilmediği bir dilde, şiirler yazdığımdan habersiz gülümsüyor bana uzaktan. uzansa dokunacak saçlarıma, uzansam sımsıkı tutacağım ellerini... tanımadığım bir adamın uykusunu düşlüyorum şimdi.
insan bilmediği bir adamın kokusunu duyar mı böyle, nefesini hissedermi omuzlarında... garip..
gülümsüyordu, herhangi birşeye değil ya da her hangi bir sözüme. o orada bana bakıyor ve sadece gülümsüyordu. ellerine ılık mevsimler bulaşmış gibi yaklaştı yanıma. bir kaç adım... sonrası yoktu.. gülümsüyordu. gülümsüyordum..
bütün güzel kelimeleri azat ettim, satır aralarına saklamadım adını..içime yağan yağmurları gizlemedim , gülümsedim.. gülümsedi.. yağmur kokuyordu bileklerim. uzansa öpecekti ellerimi, uzansam öpecektim... bir yerlerde dilini bilmediğim bir adamın düşündeyim.. gülümsedi.... gülümsedim.. sessizce uyuduk...
neslihan öncel/düş
2009 kış
..
15 yorum:
Bi şarkı varya; Anlatamam görmen lazım...:)
adını söyle kardeşim adını söyle..))
gerekirse gösteririzde.. hem görmesi için paris e gitmem lazım:)) göndercen mi:)
Paris; Aşklar şehri...İstanbul; aşıklar şehri...Herkez aşkı kendi şehrinde arar ama aşklarda başka şehirdedir aşık olunanlarda:)
kuzum başka şehir hadi neysede bu başka ülkede be:) nerde samsun nerde paris:) şimdi düşündümde senin işin daha bir kolay... lazca örenmekte kolayben birde fransızca öğrenicem :) umutsuz:)
yazdıklarınızı sabırsızlıkla bekliyorum her gün her gece.. o düşten adam ben olmak isterdim...
öle deme laza dert anlatmak fransıza anlatmaktan daha da sormuş:) biri ne söylediğini anlıyorda anlamıyor,diğeri hiç değilse hiç anlamıyor:) şaka yaw lazlar kızmasın..anlaşmak için bazen söze gerek yok..yüreğini yaşa yeter:)
kerim bey düşden adam olmak zor bir iş.. üzgünüm..)
aşkın dili yok diyorsun kanka:)
fransızca öğreniyim:)
kerim bey siz neden fransızca öğreniyorsunu yahu:) sizde çok alemsiniz yani..) yok siz gidinbaşka bir dil öğrenin sonra düşden bir kadına o dilde mekuplar yazın:)
selamlar...
aşkın dili yoksa mantığıda yok:)
iyi geceler kerim bey biz düşden adamımla uyuduk:)
ben de düşden kadının olayım
hangi dilde Phaloe:)
sen hangi dilde söylemek istersen=)
ama fransızca pek bi kibar:)
Yorum Gönder