28 Ocak 2008 Pazartesi

ben..

Geceden kalma sarhoş başım. Tedirgin ellerim. Yarısı kararsız duygularımı, katledebileceğimi göz ardı etmeden, zor emirler veriyorum kendime.

Ne zoruma?

İçindekileri masaya koyup da kendini anlayabilen var mı? Anladıklarını anlatabilen var mı birilerine? Biraz hesaplasam. Yapıyormuş gibi yapsam. Ölçüyormuş gibi... Düşünüyormuş gibi yapsam. Düşsem.

Diksem gözlerimi aldırmaz bir ifadeyle “evet” desem. Gülerim kendime. Ağlarım sonra. Ardından yağmur yağar bir kelebeğin ağzından. Dağlar diz çöker, denizler kurur. İnsanoğlunun her şeyi uydurmaya gücü yetiyor . Kırıyor bütün camları. Kendi kendine inanıyor insan. Yaşıyormuş gibi, yaşamış gibi, yaşatmış gibi yapıyor da insan, inanıyor. Sahi yaşadım mı ben o şehirde? Genzime su kaçtığında, sırtıma vuran kimin eliydi? Hayret. Genzime su kaçmış mıydı?

Kayalara zincirlerle bağlanmış ziyan bedenim. Yazık bana. Ruhumun saf bir melek, dalda kiraz, çölde serap, uçsuz bucaksız bir bulut olduğunu iddia edebilirim. Evrene dair sırlar verebilirim. Bir günah bulup işleyebilirim; cinayet gibi... Annemin haberi bile olmaz, babam çoktan uyudu. Yeni bir günah işleyebilirim ve ceza almadan kurtulabilirim. “Hepiniz yemediniz mi o yeşil elmayı?” diyerek, suçu sizin üzerine atabilirim. Yüzümü ellerimle saklayabilirim. Ağzımı dağıtabilirim, dilimi bozabilirim. Seni özleyebilirim ve bunu sana söylemeyebilirim. Aklımı kaçırıyorum ona sahip ol diyebilirim. İki aşk arasında bırakabilirim birilerini. Kanın gövdeyi yalamasını izleyebilirim uzaktan. Buna gülebilirim. Mis gibi kokabilirim.

Daha birçok şey üretebilirim asılında, şu ellere sığmaz aklımla. Fakat şimdi yorgunum. Neler olup bittiğinin farkında değilim, bırakın gideyim. Bunu daha sonra yapabilirim.

Denedim. Birden ona kadar sayabiliyorum ve aklım hala yerinde, merak etme. Denedim. Adımı ve hangi yılda olduğumu hala biliyorum.

Ben…

Neslihan

kış 2008

2 yorum:

efrasiyab dedi ki...

yalnızlık tek başınalık değil. yalnızlık anlaşılmamak, dinlenilmemek, bakılmamak, görülmemek, fark edilmemek.

ey vadi...
ey sesimin yankısı...

ben bloglarla kendini kandıran çocuk.

ben burdayım,
sen nerdesin.

sıradan cümleler dedi ki...

o da buradaydı.. belki zaman hep tuzak kuruyordu onlara... belki de bir masal yazıyordu onlara. ve onlar farkı değillerdi:)