24 Ocak 2008 Perşembe

sonrası dipteyim..

Belki dünya düşlediğimden küçüktü. İki satır arasında ve masum. Belki bir sus kadardı diline batan; zehir gibi acı, dudakların kadar sakin. Sen uyurken kıyına izinsiz yanaşmaktı..


Duyuyor musun sırtımdaki sokaktan aşağıya doğru koşan çocuk seslerini? Martı kanatları takılmış saçlarıma; ürkek ve yorgun. Görüyor musun? Sıradan bir şarkının, ilk nağmelerinde düşürdüm seni, dizleri kanayan bir düştün..


Bilirim yüreğin kızgın bir çöl çoğu zaman herkes gibi sen de kendini yakarsın.. Aşk dediğin şey, cebindeki akreptir seni dilinden sokan, zehirdir damarlarında sevişen seninle ben gibi.. Sahi kimin elleri dokundu bu gece yanaklarıma?


Dünya düşlediğim kadar küçük değil. Benim kadar değil dünya. Eteklerini çekiştirmiyor senin mesela. Gözlerin kararmıyor nemli nefesim değdiğinde kulaklarına. Sallanmıyor ayakların o boşlukta. Çığlığından korkmuyor tenine batan dikenler, gül olup dile gelmiyor soluğun / kırmızı. O bahçenin arkasında sıkıştırmıyor seni gölgeler. Parçalanıp dağılmıyor aklın tan vakitlerinde…


Boyuma uzun gelen sözlerim var bilirim. Haddimi de bilirim, aşmam omuzlarından yukarıyı yaprak olur düşerim önüne. Bilmezsin.. Sus olurum senden de küs olurum / bir kış.. Sardın mı ağlayan yaralarını? O şiiri hangi gölgeye sokularak yazdın uzakta? Uzaksın, belki de tuzak kendine, kırılan dudaklarına kaçaksın.. Korkak!! Korkaksın uydurma bir rengin arkasına sığınan ve zavallı küçük bir kara kedi.. Haddimi aşmam merak etme. Uzanıp da bakmam omuzlarının ardındaki çamurlu şehirlere…


Hep ben mi erteledim küçük aklımın dile gelmeyen sözlerini? Ben mi devirdim cümleleri dirseklerimden oralara? Bundan mıydı küllerinin içine gömülme telaşın? Yastık altlarında sıkışan parmakların, ses olan kirpiklerin mi korkuturdu seni karanlık gecelerde? Uyku öncesi


Rüzgar kadar arkamdasın şimdi ve ben ıssız bir kentte dalgaların sahili öptüğü yerdeyim. Burası sessiz, kendi soluğumdan başka bir de balıklar var elimi uzattığım derinlerde. Bir adım sonra deniz, bir adım sonra dizim, boynumu öpen yosunlar ve çizilmiş kaderim... Sonrası dipteyim.


Aklım henüz yerin de. Biraz daha vakti var adımlarımın yeni bahaneler bulmaya…




nslh@n



kış 2008

1 yorum:

efrasiyab dedi ki...

:) bilmezsin. sen göklerdesin.
ve hayvanlar gibi değil bulutlar gibisin. ve bende artık hayvanlar gibi değil bulutlar gibi olmak istiyorum. sana yaklaşmak, bir martı olmak istiyorum. farkında olmak acı versede farkında olmak istiyorum. bilirsin bende lanetliyim.