2 Nisan 2008 Çarşamba

...gitme


Ebruli bir gece gibi süzüldün içime. Büyülü bir düş. Rüyayla gerçek arasında kıvrandım. İnan ben bile anlayamadım. Bu ben değildim aslında. Bu ben olamazdım. Bu kadar çabuk teslim olamazdım bu rüzgâra. Ben bunca zaman, içimdeki kan sızan yerleri kurutayım diye bu odaya hapsettim kendimi. Birisi gelip de kopartamasın, acıtamasın, olduğum yerden sökemesin diye saldım köklerimi, inatla. Kabuk bağlayan yaralarımı yolmayayım diye ellerimi kestim attım bileklerimden. Kendime çoğaldım, kendime ağladım, kendime küfrettim olur olmadık saatlerde.


Oysa ben, salt bir bahara merhaba diyecektim. Olmayan ellerimle, denizlere bırakacaktım huzur kokan kelimelerimi. Şimdi içimde koca bir aşk var. Bütün dengemi bozan, bütün organlarımı sancıyla yoklayan bir bozyel. İçimde var olması ihtimalsiz bir şiddetin gayrimeşru gölgesi, bu sızlatan sancıyla beraber beynimi sarıyor yavaş yavaş.


Bu gece her zamankinden daha soğuk, üşüyorum. Hüzünle büyüyen, sinsice bilinmezlerime gizlenen bir şeyler var. Siyaha bürünmüş, ölüme meyilli bir şeyler var. Gözlerim yangın yeri… Oysa bu bahar doyumsuz bir yalnızlık yaşayacaktım. İçimdeki boşlukta oynayacaktım aşk oyununu. Kendime hoyratça batıracaktım, güllerin dikenlerini. Ellerim toprak kokacaktı.


Gece acımasızca daralıyor. Avuçlarını istiyorum! Ölmek için avuçlarını istiyorum! Kanayan bir bahara yağıyor yağmur. Bu adil değil. Uzaklaştıkça daha çok oluyorsun içimde. Bu adil değil. Beni öldür! Yalvarırım beni öldür. Dayanamıyorum bu kimsesizliğe. Ben bu olamam. Ben hesaplara yatırmış olamam sevgimi. Sınayamam içimde sana doğru hızla akan nehrin şiddetini. Ah sen! Aklımın sınırlarını zorladın. İşgal ettin içimin topraklarını. Şimdi beni sustur teninle, bana yum gözlerini. Ya da beni öldür!


çoksun içimde!!!


...gitme




neslihan




nisan 2008







Hiç yorum yok: