8 Ocak 2008 Salı

kaldırımlar kadar boyum var...

Neremin acıdığını bilmiyorum, hissettiğim şey derin bir karanlık.. Korkuyorum biliyor musun? Korkuyorum, her an damarlarım patlayabilir ve ben bu şehirde bir suçlu gibi arka sokaklarda dolaşabilirim.. Kesik görüntüler var ellerimde ve keskin kokular.. Huzursuzum..

Aşk, intikam almak için sırtımda derin yaralar açacak biliyorum.. Geceyle beslendim ve dinlemedim tenime düşen yağmurları..Orada seslenen biri var mıydı gerçekten? Yoksa ben gözlerimi mi kapattım o tahtadan merdivenin onüç üncü basamağında.. Kaldırımlar kadar boyum, atlasam uçacak ruhum bedenimden.. Biliyorum.. Yanlış adımlarım ve arka sokakta bıraktığım yüzüm var, seyrettiğin o filmde.. Ben bile anlamazken kendimi, her heceme aktı buzdan suretin.. Saçlarımı yaktım, dilimi kestim attım kökünden, gözümün nurunu kılıçtan geçirdim dün gece.. Sırtımda adım adım yürüyen korkulu bir sessizlik var, ve ben neremin acıdığını bile bilmiyorum..

O dedi ki; “görüyor musun avucumdaki çizgileri ve avuçladığım hayatları.. Kırmızı bir su, paslanmış bir hüznün tam orta yerinden akanlar“


Aklım sızlıyor biliyor musun? Aklımın ucu sızlıyor ve ben düşününce kokunu, katliam yapmak geçiyor, neremin acıdığını bilmediğim yerimden..

nslh@n

2 yorum:

efrasiyab dedi ki...

ikidir bir üzünü çöküyor üstüme bu sayfaya girince. dünde böyle oldu.

ne diyor ezginin günlüğü,

"eksik bir şey mi var hayatımda,
neden gözlerim dolu dolu oluyor..."

böyle bişey işte.

sıradan cümleler dedi ki...

Sokağa baktığım yerden gördüğüm her şey. Gri ve kirli ve ıslak. Ve gerçekten uzak. Çok hem de. Öğrenebilindiğim şey böyle havalarda göğüs kafesimi kırıp içime kaçmam. Malum dışarısı oldukça soğuk ve sıkı sıkıya kapadığın bu kapıdan gölgeler sızıyor. Karanlık ve ağır. Dinlemem gerek belki de biraz bilemiyorum şimdi. Devam etmem gerekenin ne olduğunu bilmiyorum. Seçeneğin çok fazla olduğunu sanmakla başlayan hatam. Bu gün seçebileceğim tek şeyin sadece kendim olabileceğini anlatıyor hüzün.. ook..