10 Aralık 2007 Pazartesi

seni sevebilirim aslında...

Oysa o yüz, kış güneşinin farkında bile değildi.. Yüzüne değip geçen, içini ürperten gölgenin rüzgar olduğunu sanıyordu ve kendi gerçeğine rağmen avuçlarında tutmaya çalışıyordu yaktığı gözlerini.. Yosun tutmuş sisin içinde yitirilmiş koyu yeşil zamanlar, zamanların içinde gri yollar, yolların sonunda hep bir umut vardı.. Umudunun rengi olmasa da bir umut vardı işte gri yolların sonun da.. Uzun siyah saçlarını savurarak arkasına bakardı, yitirilmiş ne varsa ve her defasında canını acıtsa da, bitimli aşklarına ninniler söylerdi uzaktan.. Ziyan olmuş bir hayatı tırnaklarının arasında gizledi ve kesip atmaya kıyamadı hiçbir zaman.. Ona ait ne varsa gizlenmeliydi, tıpkı sol omzundaki yalancı meleğin bıraktığı leke gibi..
Kanatsız düşler nereye kadar zorlardı ki hayatı, hangi yeşil tepelere, hangi denizin mavisine ödünç bırakırdı görülmemiş rüyaları..

İçine çektiğin duman kadar yorgundu şehrin ışıkları, adamı nefessiz bırakan ateşli bir geceydi beklediğin mucize..

İçindeki Tanrı yı çoktan kovmuş bir adamın adımlarını saydım ve onun yerine dua ettim yorganın altında.. Giderek ve ilerleyerek, isteyerek ve ezberleyerek kendine benzeyen, kendisiyle konuşan ve hayatına teğet geçen herkesi sinsice sorgulayan bir adamın rengine boyandım..
Bunu yine yapabilirim! Başka bir kimsenin rengine boyanabilirim ya da kendi rengime boyayabilirim her hangi bir kimseyi.. Kimsesiz kalmış bir nefes bulabilirim, o nefesi sokarım deliklerimden içeri ve dolarım iliklerimi üzerine.. Bunu yapabilirim ve diğerlerini.. Öç alırcasına kendimden iki jilet darbesiyle o banyoda, kırmızıya boyayabilirim hayatı.. Kendi rengimden dolarım, dalarım ya da taşarım bir yerlere.. Yağmalarım beynimi ve sökerim yerinden taşları, zamanı durdurabilirim ve sevebilirim beklide gerçekten.. İnan bana yapabilirim.. Seni doğurabilirim kendimden ve senden doğabilirim.. Sol kaburganın hemen altından, canını acıtarak, seni sıkıştırarak, kemiklerini zorlayarak doğabilirim.. Yapabilirim.. Seni sevebilirim aslında..
İçimde çoğalarak sana benzeyen, inançsız bir zaman var.. Soluğu kesilmiş bir Tanrı’nın ağlayışı kadar soğuk bir alev..

Bunu yapabilirim.. Seni sevebilirim aslında…

Hiç yorum yok: