31 Aralık 2007 Pazartesi

odamdayım...

Şarkıdan hemen sonra…

Odamdayım..

Kapımın eşiğinden soğuk hava üflüyor küçücük ayaklarıma, ölüm gibi.. Sokak lambası kararsız yine, yanmakla yanmamak arasında kıvranıyor.. Perdelerim aralığın otuzu.. Ellerim hala soğuk.. Dizlerimi çektim kendime.. Kendim gibi, benim gibi, birazda seni çeker gibi, o şarkıdan hemen önce..
Kavgalıyım kendimle günlerdir, küsüm.. Küstük sağımdaki kadınla.. Alttan vurdum, hile yaptım, kandırdım, oyuna getirdim onu, dün gece gibi..
Yine böyle bir akşamdı, o yolun tam ortasında, yüzüstü düşmüştüm.. Ellerim kanıyor yine.. Yine sızlıyor sıyrılan yerlerim.. Derin bir boşluk az önce astı kendini, boynuna geçirdiği iple.. Saçlarımdan sallandırdı kendini.. Az önce, şarkıdan hemen önce yani.. Derin bir boşluk intihar etti içimde..
Geceler zannettiğim kadar değilmiş, geceler o kadarda dar değilmiş kendime, o kadar değilmiş.. Gece içimin orta yerindeki kadın kadar cesur değilmiş.. Gece kadın değilmiş aslında.. Oysa gecelerin cesur bir fahişe olduğunu sanırdım hep..
Aradaydık..
Arasındaydık bazı şeylerin..
Odaların arasında..
Kapıların arasında..
Camların arasında..
İki nefes arasında..
Bacak arasında..
Aradaydık..


Dönemiyorum…

Babamın belime kırmızı kurdele bağladığı yerdeyim…

Annem mutfakta ağlıyordu.. Ben beyazdım o gün.. Saçlarım siyahtı, inciler süslemişti uçlarını.. Babam girdi odaya, şimdi hayatımın geçtiği odaya yani ve bir daha asla dönemeyeceğimi sandığım odaya yani.. Tam buradaydım o gün.. Babam girdi odaya elinde kalın bir kırmızı kurdeleyle.. Hayatıma lanetler yağdırdığım, dümdüz küfür ettiğim bekaret kırmızısını doladı ince belime.. Kına yaktım ellerime bir gece önce, şimdi kusuyorum annemin beyaz düşleriyle doldurduğu çeyiz sandığına.. Oluk oluk kusuyorum.. İçim dışıma çıkar gibi kusuyorum.. Kadınım şimdi.. Belimdeki kurdele SİYAH…
Babamın belime kırmızı kurdele bağladığı yerdeyim..
Bu sandık boş; ve babama söyle anne, ben artık kadınım!!!
Bu saati geriye çevirsem, akreple yelkovanı söküp içinden, yerlerini değiştirsem, zaman geriye döner mi? İçine parça parça edilmiş hayatıma yeniden nefes verir mi zaman?
Babam belime bağlarken bekaretimi, annemin ağladığı yerdeyim.. Bu yollardan hangisinde dönüş var?
Hangi ev benim evim?
Okul çantamı bulamıyorum.. Arkadaşlarıma “kalbim kadar temiz bir sayfa” ayırdığım hatıra defterimin kilidini bulamıyorum.. Tüm bu saçma zaman içinde en çok buna acıyor içim.. Temiz değilim artık..
Anne o sandığa kusuyorum her gece, babama söyle kadınım artık!!!


Sen ismi söyle, ben ne renk baktığını söylerim nasıl olsa…

Bu gece benimle uyu..

Beni hangi kitapta bıraktın? Kaç satır yazdın bana siyah kaleminle? Ya da ellerinle kaç şeker attın çayıma? Dün gece kimin boynundaydı dişlerin? Kaç defa git dedin bana?
Hadi gel resim yapalım bu gece halının uçlarına ya da yerlerdeki kitapların sonlarına.. Sen rengini söyle ben boyarım parmak uçlarımla yine.. Sadece boyanın rengini söyle.. Ben biliyorum zaten senin her şeyi beyazdan çalıp siyaha boyadığını.. Şimdi içinden bir sayı tut.. Ama sakın söyleme bana.. Sonra unut tuttuğun ne varsa içinde ve hatırlayana kadar sen, biz sevişelim yine aralığın sonunda.. Sonra kapı çalsın, gülelim biz, gelenler gelsin otursunlar bir yerlere biz kahve yapalım bu sefer onlara.. Ama sen sakın beni nasıl öptüğünü anlatma.. Tutuğun sayıyı hatırla şimdi ve ismini söyle bana..
Senin adın onüç harf.. Ve rengin yok senin…



İçime kustum sonra...

Bu gece yine çok güzelim.. Tıpkı dün gece ki gibi..

Elimin tersiyle itiyim hiç bir şey oradan aşağıya düşüp kırılmadı aslında.. Ve ben kimseye bir şey demedim, geçen zamana ettiğim küfürler dışında.. Dün gecede dediğim gibi sana annemin genleri beni buraya kadar taşıdı.. Şimdi babamınkilerle idare ediyorum.. Odamdayım.. Hava soğuk, o şarkı çalıyor yine.. Geceyi jiletliyor tünelin sonunda.. Hayatımı dikizliyorum kapının deliğinden.. İçimi sağa çekiyorum ve gözlerim kuru artık.. Sanırım dün gece yeterince ağlamıştım.. Duş aldım, saçlarımı taradım, temiz çamaşırlar giydim ve siyah bir kazak sonra.. Dışarı çıktım, dolaştım biraz.. Sokağından geçtim.. Soban tütüyordu yine.. Hava kirliliği bu olsa gerek.. Hepsi senin suçun.. Bazen camdan bakmalısın ve ayak sesimi tanımalısın artık..

Kaç kadın nefes alıyor içimde bir bilsen.. Kaç kadın seviyor seni içimde..
Midem bulanıyor düşündükçe.. İçime kusuyorum yine..
Nasıl olsa bir zaman sonra bende inkar edeceğim seninle uyuduğum o geceyi.. Ama şimdi bu geceyi anlamlandırmalıyım.. Çünkü, sağımdaki kadınla son gecem..

Odamdayım...

Şarkıdan hemen sonra…

Saat: 00.01

Hiç yorum yok: