3 Kasım 2007 Cumartesi

biliyorum

Serin ve karanlık bir Eylül akşamı, yağmurun altında yürüdüm ayaklarım sızlayıncaya kadar. Sonra yolun kenarında bekledim, bütün gece boyunca. Ve kahverengi bir Eylül sabahı, her şeyimi terk etmeye karar verdim.Hiçliğe giden sarı bir trenle. Uzağa, çok uzağa. Binlerce mil uzakta, ayın yıldızlarla el ele tutuştuğu yerde olmayı düşledim. Günlere dair hayaller kurdum. Geçip ve ardından hızla giden günlere dair hayaller..
Gece olduğunda okyanus rüzgarları çağırıyor beni. Ve şehir çok uzakta.Okyanus bilinmezliğini büründüğünde, gece ve okyanus rüzgarları çağırıyor beni sessiz ve derinden.
Binlerce mil uzakta, ayın yıldızlarla el ele tutuştuğu yerde, günlere dair hayaller düşledim ben. Geçip giden günlere dair.
Birileri ağlıyor, bir yerlerde yangın var. Belki bu gece birileri yine ağlayacak.
Geri dönüşümün olmadığı ana ulaşmalıyım artık. Gözlerim.. Onlar görebiliyor her şeyi ama ben inanamıyorum. Kalbim...Arkamı dönüp defolmamı söyleyecek kadar sert bu gece. Defolmalıyım sarı bir trenle uzaklara,çok uzaklara..
Boğulacağını bilen bir nehir gibi, denize karşı yürüyorum.
Her şeyi yapabildiğimde sadece üzüntüye boğacak beni, okyanustaki üzüntü ve keder.. Biliyorum..
İçimde bir yerde sesini duyuyorum, beni çağırıyor.Karanlığın ötesinde düşler alev alev yanarken...
nslh@n

Hiç yorum yok: