18 Kasım 2007 Pazar

kabul..

Bir yerden bir yere, oradan buraya, buradan oraya, bir şehirden diğerine, diğer şehirden buraya… Bir yerden bir yere gitmedikçe, gidemedikçe geçen günler uzun, geçen günler renksiz, soğuk ve geçen günler yorucu geliyordu “O”na.. Bir yerden diğerine.. Diğerinden buraya.. Tam buraya. Tam oraya.. Buraya aslında..

Sessizliğiyle ruhumu kazıdı kemiklerimden ve ben koşulsuz sustum ve ben teslim oldum yaprağın rüzgarda savrulan kaderine.. Geceye ve yağmura.. Duman kokan ellerine..
İçinde, en koyu yerinde avaz avaz bağıran edepsiz bir adam, basit ve düzensiz ömrünün o denli hızla geçip giden yıllarını düşünüyordu.. Saatlerce önünde duran soğumuş, bayatlamış bir fincan çaya bakarak ellerini bacaklarının arasına alarak.. Dişlerini sıkarak, gözlerini yumarak ve burnunu çekerek

“Düşünüyordu”


Henüz morarmadı vücudum, gövdemde, buğday rengi tenimde, sol baldırımda dizkapağımın hemen arkasında sıradan izler var sadece.. Dikişlerinden söküldü, dar gelen yüzüme gözlerim, kulaklarım ve dudaklarım.. Yok, hayır, henüz morarmadı vücudum.. Henüz değil, şimdi değil, daha değil.. Önce kanım donmalı damarlarımda, sonra yavaş yavaş ve sabit bir düzen içerisin de çekilmeli içimde son damlasına kadar kanım.. Hala ılık buğday rengi tenim.. Hala ılık..
Aramadım, sormadım, bağırmadım ve ağlamadım.. Yalvarmadım, konuşmadım, beklemedim kar yağsın diye.. Pek çok varsayımın arasında sıkışıp kalırdım belki de, o düzlükte, o anda ve o zamanda.. Kalırdım belki de seninle, sarılırdım boynuna ve koklardım evde olsaydın eğer...
Yıkardım, tarardım saçlarını, okşardım belki de..



Aramadım, arayamadım ve aramamalıydım.. Senin, alışkanlık dediğin şey benim içimde adı olmayan bir renkti sadece.. Anlatamadım, anlatamazdım ve anlatmamalıydım.. Senin alışkanlık dediğin şey benim içimde bir zamandı sadece..

Bir daha sorma bana!! Bana sorma bir daha!!
Aslında bildiğim ve aslında senin de bildiğin cevapların sorularını sorma bana..
Onların ısırdığı yeleri ben öptüm..
"Sadece öptüm.."

Ve ben koşulsuz sustum ve ben teslim oldum yaprağın rüzgarda savrulan kaderine.. Geceye ve yağmura.. Duman kokan ellerine..

Hiç yorum yok: