17 Kasım 2007 Cumartesi

onlar...

Terk edilmiş bir köy gibiyim. Tüm evleri boşaltılmış kaderine terk edilmiş, gece oldu mu köpeklerin sığındığı bir köy gibi.. Camlarım kırık, kapım kitli.. Kim bilir en son kim vurmuştu kara kilidi üzerime..

“Kapılarım kitli..”

Ve duvarlarımda rutubet kokusu, öyle keskin öyle ıslak.. Beynimde; beynimim tam içinde en derinde, en dipte ve en kuytu karanlıkta, gözlerimden giren damarlarımda ilerleyen tahta kuruları kemiriyor bana kalan birkaç yüzü de..

“Bu sesten nefret ediyorum..”

Geldiler.. Çizdiler.. Emdiler kanımı.. Öptüler.. Vurdular sol omzumdan, kıvırcık saçlarımın değdiği en son noktaya mührü.. Sustum.. Sessizdim.. Sesim yoktu benim.. En son gelen köpek uluyarak almıştı sesimi iliklerimden..

“Onlar geldiler ve gittiler…”
…….

Simsiyahtı gözleri, simsiyah.. Siyahın en koyusu.. Siyahın en dibi… Gözbebekleri kocamandı.. Gördüm!! Korku yoktu, dehşet yoktu gözlerinde ama kaybedilmiş bir zaman vardı.. Kaybedilmiş bir zaman.. O oturdu karşıma, ben oturdum karşısına.. Karşı karşıya ve yüz yüze, soğuktu akşamdı ve Ekim’di.. Ben konuştum O dinledi, ben konuştum O gülümsedi, ben konuştum O çayıma şekeri katıp geldi, şekerimi karıştırıp geldi.. Oturdu karşıma ve ben oturdum karşısına.. Sormadı, sormadım… Ben anlattım O dinledi.. Öldürdüğü “peki” leri hortlattı, topraktan çıkarttı üzerini temizledi ve ben konuştum O “peki” dedi..
Oturdu ve bana baktı.. Bir hayvan gibi, keskin koku alan bir burnu ve küçük dudakları vardı.. Simsiyah gözleri ve esmer parmak uçları.. İçinden geçenler gri duvara vuruyordu.. Gölge gibi.. Onun gibi yani.. Gölge gibi.. “Evet her şey olması gerektiği anda olması gerektiği gibi ama şimdi değil, böyle değil, bu şeklide değil ve bu biçimde değil. ”

Oradaydım.. İçeride, o odada ve o koltukta.. İçerideydim ama onun dışında,. İçimdeydi ama dışımda.. Soğuktu, geceydi, gerçekti ve Ekim di.. Sert bir boylam, renksiz bir enlem ama kesin bir saat düzeni içinde.. Ne içeri ne dışarı.. Ben anlattım O dinledi..

…………..

Gerçekti.. Ve kaybettiği bir zaman vardı.. Yardım istemiyordu.. Yardım istemedi.. İstemedi..
“Adil olmasın”
İstediği ama beklemediği renksiz bir adaletti..
Ben oradaydım.. O koltukta ve karşısında.. Ben konuştum O dinledi… Ve O na anlattım;
Geldiler.. Çizdiler.. Emdiler kanımı.. Öptüler.. Vurdular sol omzumdan, kıvırcık saçlarımın değdiği en son noktaya mührü.. Sustum.. Sessizdim.. Sesim yoktu benim.. En son gelen köpek uluyarak almıştı sesimi iliklerimden..

“Onlar geldiler ve gittiler…”

Dedi ki; “PEKİ”

Hiç yorum yok: